Sevdiğimi sanıp evlendiğim adam,

O günlerde ise ardı arkası kesilmeyen yağışlı günler gelmişti. Yağmur yapmaya başladığı an ise Fikri evin önüne çıkmış, bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun altından hiç kuruya gelmemişti. Ne yaptıysam getiremedim. Onca dil döktüm banamısın demedi.Onu solgun yüzüyle yağmurun altında görünce gözlerimden yaşlar boşalmasına mani olamıyordum. Ne derdi vardıki? ... Gece boyu yağdı yağmur. Sadece akşam saatlerinde kilere gidip elma almış ve soyup bize uzattıktan sonra yine yağmurun altına çıkmıştı tekrar ...
Hastalanmasından korktuğum için sürekli o gece yanına gidip içeriye getirmeye çalıştığım için bende ıslanmıştım...
Ve öyle ağır hasta olmuştumki...
Fikri hem çocuklara hem bana baktı ben hastayken. Başımdan biran ayrılmadığı gibi kendimde olmadığım anlarda başımda göz yaşı döktüğünü hissetmiştim...Çok güzel bir çorba yapıp elleriyle içirdi bana....
Kendime geldiğimde ise sevincinden ne yapacağını bilememişti... Merhameti, içtenliği beni okadar etkilemişti ki.
Ayağa kalktığım gün köy öğretmeni kapımı çalmıştı.
Söyledikleriyle ise gözyaşlarına boğulmuştum...
-"Fikri birgün bana geldi. Okuma yazma öğrenmek istediğini söyledi Türkan hanım.Öyle hevesliydiki...
Her akşam aynı saatte gelmeye başladı sonra.Elimden geldiğince yardımcı oldum. Ama epey zamandır gelmiyor merak ettim bende. Çalışma defterinide bende unutmuş onu getirdim-"demişti... Defteri elime alıp, kötü yazısıyla yazdığı cümleleri okuduğumda dizlerimin üzerine çökmüştüm." FİKRİ, TÜRKAN'I ÇOK SEVİYOR-"yazıyordu bir sayfa boyunca....
Diğer sayfada ise,
-" Fikri yağmurda temizlenecek.
Türkan Fikri'yi sevecek-"yazdığını gördüğümde yüreğime nasıl bir ateş düştü anlatamam...
Aklı yarımdıda yüreği tamdı eşimin. Anlamıştım.
Komşulara onun hakkında söylediğim sözler yüzünden, okuma yazma öğrenmiş.
Ve yağmurun altında hiç durmadan ıslanmış meğer.
Sırf onu seveyim diye...
Öğretmeni ve defteri unuttum o an.
Az ileride çocuklarımla oyun oynayan eşime koştum ve sarıldım gözlerim yaşa boğulmuş halde.
Sonradan neden sürekli elma getirip soyup, soyulmuş dilimleri bize verdiğinide anladım... Biz evlenirken annemin ağzından elma sevdiğimi duymuş. Her akşam bu yüzden elma soyup uzatırmış bana... Bunu öğrendiğimde belki bir saat ağladım... Fikri benim için bu hayatta bir şanstı. Ve ben eşimi çok seviyorum artık....
Ellerimle yıkıyorum onu.
Yoksa yine yağmurda bekler durur. Sevmeye bir sebep aramak gerekiyorsa benim için elma soyuşunu seviyorum.
Ben mutlu olayım diye çırpınırkenki masumiyetini seviyorum.
Yarım akıllı olması mevlamın sınavı ama yüreği tam bir eşim olduğu için hergün şükrediyorum....
Reklamlar