Sevdiğimi sanıp evlendiğim adam,

Sevdiğimi sanıp evlendiğim adam,
bana işkenceler edip hayatı zehir etsede sustum.
Sabrettim çocuklarım için.
Ama küçücük sebeplerden dövmekten usanmıyor, üstelik beni sürekli suçlu çıkarıyor, birde beni istemediğini söyleyip kovuyordu.
Yedinci senede yüzümdeki morluklar, yüreğimdeki yaralar ve çektiğim çile canıma tak etti.
Çocuklarımı alıp annemin yanına dönsemde üvey babalığımın beni istemediği okadar belliydiki.
Fazlalık gibi duruyor, göze batıyordum o evde. İki çocukta olunca haliyle bakım zor olduğu için bir an önce evlendirmek istediler beni.
Annem zavallı ses çıkaramıyordu.
Üvey babalığım bayağı ters bir adamdı çünkü...
Boşandıktan altı ay sonra bir nasip bulmuşlar bana. Duyunca kulaklarıma inanamadım.
Köyün yarım akıllısı Fikri ile evlendireceklerdi beni. Babasından kalma tek katlı bir evi vardı. Kimseye zararı olmayan bir adam ama adı üstünde yarım akıllıydı...
İlk başlarda diretsemde üvey babamın lokmalarımızı saydığını anlayınca çaresizce köy yerinde yapabileceğim tek şeyi yaptım.
Fikri ille nikahımız kıyıldı.
Ama okuması yazması bile yoktu.
Parmak izini bastırılar imza bölümüne... Sonrada imam nikahımız oldu...
Hiç eşim gözüyle bakamadım ona.
Küçük bir sevgi kırıntısı belirmedi içimde ona karşı...
Adamın tek yaptığı kilerden elma getirip soyarak hem çocuklarıma, hemde bana uzatmaktı...
Birde ben ne dersem onu hakkıyla yapmaya çalışıyordu...
Küçük görmedim hiçbirzaman onu, ama yarım akıllı olduğu içinde yanıma yakıştıramadım ne yalan söyleyim...
Reklamlar