Aşçısı anlattı tüyler diken..

Yaşadığı o anları asla unutamayacağını söyledi. TAHTA KAPIDANDI İtfaiye gelene kadar geçen süre, bizim için bir eziyetti. İnsanlar çaresizlik içinde pencerelerden atlıyordu. Biz de onlara yardım etmek için elimizden geleni yaptık. Yatakları pencerelerin altına sererek düşüşlerini yumuşatmaya çalıştık. Ancak herkesi kurtaramadık, bu durum içimi parçalıyordu dedi ve şu sözleri aktardı: “Bazılarını kurtarma şansımız oldu, bazılarını kurtaramadık. Onlar atlamadan önce altlarına yatak atıyorduk. Atlayanlara denk getirmeye çalışıyorduk.” dedi. Serbest, yaptığı açıklamada otelin yangın güvenliği önlemlerinin yetersiz olduğunu belirterek, bu durumun faciayı daha da büyüttüğünü ifade etti. “Otelde yangın dedektörü vardı ama çalışmıyordu. Yangın tüpü görmedim sayılır. Bir bildiğim kadarıyla aşçıbaşının ofisinin önünde vardı. Başka hiç görmedim. Sulama sistemi yoktu otelde. Yangın merdiveni vardı ama aslında orayı personel kullanıyordu. Uyarı levhaları vardı ama ışıklandırması yetersizdi. Yangın merdivenlerinin kapısı tahtaydı. Kapıların büyük ihtimalle bir tanesi yanınca duman içeri girdi.” ÇIĞLIKLAR ÇOK KÖTÜYDÜ Bir daha oraya gitmek istemiyorum diyerek şu sözleri söyledi, “Ben ölmediğime pişmanım çünkü o çığlığı duysanız… Kendi babası çocuğunu atıyor. Siz yaşayabilir misiniz böyle bir şeyi? Herkes kendi canını ortaya koydu. Bir umut olarak atladı herkes. Can pazarıydı orası. Çığlık çığlığaydı her taraf. Yardım edemiyorsun, sadece bakabiliyorsun. Edebildiğin kadar ettin ama daha fazlasını yapamıyorsun. Girip de alamadan çıkmak da vardı. Her taraf dumandı” dedi. OTELİN SAHİBİNDEN PES DEDİRTEN SAVUNMA Grand Kartal Oteli yangınıyla ilgili gözaltına alınan ve tutuklanan otel sahibi Halit Ergül’ün ifadesine ulaşıldı. AŞÇI BAŞINA ATTI SUÇU Halit Ergül, savcılık ifadesinde yangının çıkış noktasının mutfak olduğunu belirterek, bu konuda aşçıbaşını sorumlu tutmuştur. Ergül, aşçıbaşı ve mutfak ekibinin yangın durumunda gerekli bildirimleri yapma yükümlülüğünde olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, otelin elektrik sistemlerinin düzenli olarak kontrol edildiğini ve yangın butonlarının çalışır durumda olduğunu belirtmiştir. Halit Ergül, savcılıktaki ifadesinde otelin yangın güvenliği konusunda gerekli tüm önlemlerin alındığını iddia etmiştir. Son olarak Aralık ayında yapılan denetimde herhangi bir eksiklik tespit edilmediğini belirten Ergül, yangın alarm sisteminin de çalışır durumda olduğunu ancak muhtemelen yangının başlangıcında hasar gördüğünü savunmuştur. “En son denetim 15 Aralık’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılmıştır. Yangınla ilgili herhangi bir eksiklik tespit edilmedi. Yangına karşı alarm sistemi vardı. Ancak büyük ihtimalle yangının başlangıcında bu sistem hasar aldığı için çalışmadı. Ancak duman dedektörleri devreye girdi. Otelde 2 yılda bir, sezon açılışından önce yangın tatbikatı yapılır. Tatbikatlara bütün personel katılır. Otelde yangın halinde her odada kişilerin kaçacağı yeri gösteren kaçış planları vardır. Bu kaçış planları doğrultusunda ışıklı yol gösteren tabelalarımız da mevcuttur” ifadelerini kullandı. Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında, sadece Grand Kartal Oteli’nin yangın merdivenlerinin bina içinde olduğu, diğer otellerin merdivenlerinin ise dışarıda olduğu tespit edilmiştir. Acil Durum Yönetimi Uzmanı Hacı Latif İşcen, yaptığı açıklamada, yangın merdivenlerinin halılarla kaplı olmasının büyük bir hata olduğunu ve bu durumun tahliye sürecinde ciddi sorunlara yol açtığını belirtmiştir. “En büyük hata, yangın merdivenlerinin halılarla kaplı olması. Tahliye edilmesi gereken yerlerde alev vardı. İnsanlar yangından çıkamadı” ifadelerini kullandı. Savcılık makamlarınca yapılan incelemelerde, yangının mutfak bölümünde, çorba servisi sonrası açık bırakılan bir pleyt ızgarası nedeniyle çıktığına dair bulgulara ulaşıldı. Bolu Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Cansever, olay yerinde yaptığı incelemelerle ilgili açıklamalarda bulundu.
Reklamlar