DW Türkçe'den Felat Bozaslan'ın aktardığına göre, Diyarbakır'a yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan Tavşantepe Köyü'nde şu anda hareketliliğin olduğu tek yer Narin'in mezarının başı. Narin'in mezarının çevresi oyuncak, okul çantası, okul önlüğü gibi eşyalarla dolu.
Cinayetin kritik noktası ise Narin'in ailesine ait evin ahırı. Soruşturma ekipleri cinayetin burada işlendiğini tahmin ediyor. Söz konusu yer Jandarma ekipleri tarafından hala büyük bir titizlikle korunuyor.
Gazeteci Felat Bozaslan ayrıca soruşturma ekibinde yer alan üst düzey bir güvenlik görevlisi ile yaptığı görüşmedeki önemli detayları yazdı.
DW Türkçe'nin aktardığına göre, Narin'in kaybolduğu ihbarı üzerine köye giden jandarma ekipleri en başından beri Narin'in ailesinden şüphelendi. Görevli bu nedenle, gözaltına alınanlara can güvenliğinin korunacağı garantisi verilerek tanık koruma programının teklif edildiğini söyledi. Ancak köyde kimse bu teklifi kabul etmedi."BİZ NARİN'İ ARARKEN ONLAR ÖLDÜĞÜNÜ BİLİYORDU"
Üst düzey güvenlik görevlisinin bir başka iddiası ise Narin'in öldürüldüğünün köydeki herkes tarafından başından beri bilindiği. Söz konusu görevli bu konuyla alakalı da şunları söyledi: "Biz Narin'i ararken onlar öldüğünü biliyordu. Aile bunu ısrarla gizledi. Narin'in artık yaşamadığını biz cesede ulaşmadan anladık. Çünkü Narin'in evinin önünde toplanan kadınlar Yasin okuyordu."
Diyarbakır'da boğularak öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne ilişkin ayrıntılar, Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Patoloji birimi tarafından tedavi edilen 'Histopatoloji' raporunda ortaya çıktı. Rapora göre, Narin'in sadece boğaz bölgesinde değil, göğüs kısmında kanama ve baskı izlerine rastlandı. Özellikle sol boyun ile ense birleşiminde ve sol çene altında yoğun kanamalar tespit edildi.