Narin Güran Davası:

“Bir Romandan İlham Aldım”
Eryılmaz, paylaşımlarına dair şunları söyledi:
“Aslında bu mesajlarım bir alegoriydi. Diğer sanık avukatlarından biri -inayeti ‘45 adımda çözebileceğini’ söylemişti. Ben de bunun sadece bir roman ismi olabileceğini ifade etmiştim. Paylaşımlarımda bu düşünceden yola çıkarak, '45 Adımda C-inayet' isimli bir romandan esinlendiğim ifadeler kullandım. Ancak bu ifadeler, dava sırasında konuşulmayan ve üzerinde durulmayan detaylara işaret ediyordu.”


“İki Soğuk Tanık ve Dört Gölge”
Eryılmaz, “İki soğuk tanık” olarak adlandırdığı taşlara ve “Dört gölge” olarak işaret ettiği isimlere de açıklık getirdi:
“Nevzat Bahtiyar, Narin’in üzerine bir taş koyduğunu söylemişti. Ancak ce-nazenin üzerinde üç taş bulundu. Bu, diğer iki taşın sonradan konulduğunu gösteriyor. İşte bu taşlar, birer sessiz tanık gibiydi. Ayrıca dava dosyasına göre, Salim Güran’ın kullandığı araçta dört kişinin DNA’sı bulundu: Devran Güran, Kurtuluş Güran, Muhammed Kaya ve Salim Güran. Bu dört kişi, gece dere kenarına giderek Narin’in üzerine taşlar koyup c-esedi çalılarla kamufle etmiş olabilir.”



“Asıl Gizlenen C.i.nayetin Nedeni”
Eryılmaz, davanın yalnızca bir c.nayet davası olmadığını, c.nayetin işlenme nedeninin aile için daha büyük bir sır olduğunu belirtti:
“Sıradan bir c-nayet olsaydı, bir köy dolusu insan bu kadar uğraşmazdı. Burada gizlenmek istenen, c-nayeti işleyen kişiden çok, c.nayetin nedeni. Savunmam sırasında ‘namus’ konusunu gündeme getirdiğimde aile bireylerinin öfkeyle tepki göstermesi de bu durumu doğrular nitelikteydi. Bu c.nayetin arkasındaki neden, onların saklamaya çalıştığı asıl gerçek.”

Narin Güran davası, yalnızca mahkeme salonlarında değil, kamuoyunda da yankı uyandırmaya devam ediyor. C.nayetin ardındaki sır perdesi ve açıklanamayan detaylar, davanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.