Ayrıca uzun dönem koronavirüs geçirenlerde sonrasında depresyon, işe odaklanmada zorlanma, halsizlik ve depresyon görülüyor. Aşı olunsaydı bunlar önlenirdi” diyerek ekledi. “AŞI 44 KAT KORUYUCU” “Koronavirüs pandemisi döneminde ölüm sayılarında bütün dünyada artış oldu. Aşılama başlayınca bu ölüm sayıları düştü. Daha sonra aşılama bırakılınca bu senenin başından itibaren ölüm sayıları yeniden artmaya başladı. Bu da esas problemin aşı değil, koronavirüsün kendisi olduğunu gösteriyor. Araştırmanın sonucu bizim yıllardır söylediğimiz şey. Aşılanmayanlarda koronavirüse bağlı kalp problemleri, aşılananlara göre 44 kat daha fazla. Aşı koronavirüsün yol açtığı kalp ve damar hastalıklarına karşı 44 kat daha koruyuculuk sağlıyor.” “VÜCUDU UZUN SÜRE KORUYOR” “Koronavirüs aşılarıyla ilgili, ‘Koronavirüs aşılarının genetik bazı bozukluklara yol açabileceği öne sürüldü. Oysa genetik bir değişikliğe yani kansere yol açması için bir aşının hücrenin çekirdeğinden içeri girmesi lazım. Hâlbuki RNA bunlar DNA değil. RNA hücrenin içerisine giremediği için çok kısa sürede maksimum 3 günde vücuttan atılıyor. Sonra ona karşı oluşan antikorlar vücudu yıllarca uzun süre koruyor” ifadelerini kullandı.