Bu da obeziteye yol açar” dedi ve ekledi: “Şunu da biliyoruz: “Tek bir gece kötü uyuduğunuzda bile, beyninizde yaşlılıkta demansla ilişkilendirilen bazı proteinler birikir.” Uzmanlar, noktüriyi önlemek için günlük sıvı ihtiyacınızın çoğunluğunu günün erken saatlerinde tüketmenizi tavsiye ediyor. Al Zubaidi, uyumadan önceki son 3 saatte tüketilecek sıvı miktarının 330 mililitreyle (büyük bir kutu gazlı içecek ya da 1,5 su bardağı kadar) sınırlandırılması gerektiğini belirtti ve ekledi: “Günlük sıvı tüketiminizin en azından dörtte birini sabah uyandıktan sonraki 1-2 saat içinde yani vücudunuzun hidrasyona en çok ihtiyaç duyduğu zamanda gerçekleştirmelisiniz. Ardından egzersiz yapıyorsanız, kaybettiğiniz sıvıları hemen takviye etmelisiniz. Biz buna ‘altın saat’ adını veriyoruz. Egzersizden sonraki bir saat içinde sıvı tüketmek 3-4 saat sonra kayıpları telafi etmekten çok daha iyidir.” Gece tuvalete kalkmak zorundaysanız bile en kısa sürede yeniden uykuya dalmaya çalışın. İçinizden telefonunuzdaki bildirimlere göz atmak ya da sosyal medyayı taramak geliyor olabilir ama kendinize hâkim olmaya çalışın. Çünkü ekrandan yayılan ışık uyku hormonlarının seviyesini etkiliyor ve yeniden dalmayı zorlaştırıyor. Al Zubaidi, “Tuvalete gittiğinizde ışıkları açmamaya çalışın. Gecenin bir yarısı uyandığınız için gözleriniz karanlığa alışmış olacak. Tuvalete gittikten sonra en kısa sürede yatağa dönmeye çalışın. Son tavsiyem de şu olacak: Vücudun uykuya dalmak için kullandığı kritik işaretlerden biri sıcaklık düşüşüdür. Bu nedenle yatağa döndüğünüzde yastığınızı ters yüz edip yorganı üzerinizden atarsanız, uykuya dalma ihtimaliniz artar.” SIK SIK UYANMANIN DİĞER SEBEPLERİ NELER? Geceleri sık sık uyanmanın noktürni dışında sebepleri de olabilir. Ana hatlarıyla sıralamak gerekirse; 1) Aşırı ısınma: Uyku sırasında vücudunuzun çekirdek sıcaklığı 1-2 derece düşer. Bu durum memelilerin tamamında gözlenir. Ancak vücut sıcaklığınız, ağır bir yemek ya da akşam saatlerinde tüketilen alkol veya kafein nedeniyle yükselebilir. Çünkü sindirim süreci metabolik hızınızı artırır. Bu durumlarda derin uykuya dalmakta zorlanabilirsiniz. Dahası yorganınız da gereğinden daha kalın olabilir. 2) Stres: Stresli bir günün ardından hipotalamus-hipofiz-adrenal aksı adı verilen ve beyninizle çeşitli salgı bezlerinizi birbirine bağlayan karmaşık ağ, uyumaya çalıştığınız sırada bile aktif kalabilir. Bu da ana stres hormonu olarak bilinen kortizolün düzeyinin vücudun beklediğinin çok üzerinde olması anlamına gelir. Kortizol yüksekliği de doğal uyku döngülerini aksatabilir. 3) Uyku apnesi: Uyurken solunumun geçici olarak durmasına yol açan tıkayıcı uyku apnesinin, aşırı kilolu kişilerdeki yaygınlığı günden güne artıyor. Uyku apnesinin neden olduğu oksijen yetersizliği kişide hayatta kalma refleksini harekete geçiriyor ve daha fazla soluk almak isteyen vücut aniden uyanıyor. Bu da uyku döngüsüne zarar veriyor. Sonucunda sabahları yorgun uyanma sorunu ortaya çıkabiliyor. 4) Mide yanması: Uzun saatler boyunca yatmak, midedeki yiyeceklerin ve asidin yemek borusuna akışına yol açıyor. Gece boyunca devam eden bu asit akışını yaşayanlar, bir yanma hissi ve rahatsızlıkla uyanıyor. Sigara içmek, uykudan önce çok fazla yemek, aşırı baharatlı, asitli veya yağlı yiyecekler tüketmek, çok fazla alkollü ve gazlı içecek içmek asit akışını tetikleyen hatalar. 5) Huzursuz bacak sendromu: Tahmin edildiğinden çok daha yaygın bir sorun olan huzursuz bacak sendromunun genetik yatkınlıktan beyindeki düşük demir seviyelerine kadar birçok sebebi var. Bazı antidepresanlar ve antihistaminler, bu durumu daha da artırabiliyor. Huzursuz bacak sendromu olanlar, bacaklarında özellikle geceleri yoğunlaşan karıncalanmalar veya çekmeler hissediyor. Huzursuz bacak sendromuna çözüm olarak günlük egzersizler, düzenli uyku, yatmadan önce bacakların esnetilmesi ve sıcak bir banyo yapmak tavsiye ediliyor. The Guardian’ın “Keep waking in the middle of the night to pee? Here’s why – and what to do about it” başlıklı haberinden derlenmiştir. Kaynak : hurriyetcomtr