Adam, çocuklarını kucağında tutarak uzun süre sessiz kaldı. Ama o sessizlikte karısı hayatının en acı dersini aldı.
Bağırmadı, tartışmadı, suçlamada bulunmadı. Sadece şöyle dedi:
«Sözlerinle değil, en savunmasızlara nasıl davrandığınla yargılanırsın. Ve bugün onların yanında olamayacağını gösterdin.»
O andan sonra bir daha asla sert bir söz söylemedi veya suçlamada bulunmadı. Sakinliği, herhangi bir hakaretten daha derin bir yara açtı. Çocukların eşyalarını sessizce topladı ve daha sonra karısının evde kalmasına izin vererek şöyle dedi:
«Senden korktuğum için değil, çocuklarımın senden korkmasını istemediğim için gidiyorum.»
Karısı bunun en büyük darbe ve en büyük ceza olduğunu fark etti: Sadece ailesinin güvenini değil, aynı zamanda kendini güvende hissettiği kişiyi de kaybetmişti.
Bu sessiz ama kararlı hareket, hayatının en önemli dersi oldu: Çocuklara -bir an bile olsa- zalim davranan, onlara emanet edilen en değerli şeyi kaybeder.